ACIYI BALA DÖNÜŞTÜRMEK 2

Dışardan gelen bir etkiyi siz nasıl algılıyorsunuz neye dönüştürüyorsunuz ?Mesele bizlere gelen saldırıları dönüştürebiliyormuyuz ?bizde o güç var mı? Biz bu olayı olumlu hale nasıl dönüştürebiliriz?Biz de o güç var mı? Olayları olumlu hale dönüştürme şekline bakmadığımızda bizler sürekli şikayetçi olmaya başlarız, sürekli olumsuz bır dünyamız olur.Kitaplardan birinde verilen örneklerde yazar diyor ki;Bizim hayatımızda daima bize iki ok gelir, birinci ok ;dışardan gelen olumsuz şeydir,ikinci ok; onun sana verdiği anlamdır.Seni nasıl etkilediğidir.Yani diyelim ki sen odada yürürken ayağını masanın kenarına vurdun birinci ok ,ayağının oraya çarpması , ikinci ok ise ,senin ona verdiğin anlamdır.Hayatımızda pekçok olay oluyor önemli olan bu olayları nasıl tanımladığımız zarar görmeden nasıl dönüştürdüğümüz .Kullanılmayan hiçbir şey işe yaramaz ne ışık, ne yetenek , ne nefes ne güneş.

Birgün sabun imalatı yapan bir tüccar ile bir Bilge yürüyorlarmiş .Tüccar , bilgeye size bir soru sorabilirmiyim , der

 - Ben yıllardır merak ediyorum bu Din ne işe yarıyor ? Yıllardır savaşlar devam ediyor , ahlaksızlık devam ediyor ne işe yarıyor bu din ?

Bilge hemen cevap vermez ve yürümeye devam ederler. Karşılarına Kirli , pasaklı bir çocuk çıkar çocuğu gören Bilge , tüccara dönüp ;Ya bu sabunlar ne için var ,yıllardır sabun üretiliyor ,satılıyor , heryerde sabun var ama yinede insanlar halen Kirliler halen pisler bu sabunlar ne işe yarıyor o zaman ? der.

Tüccar ,komik Olmayın sabunu kullanmadıktan sonra nasıl temiz kalınabilinir ki ?der .Bilge de aynı şekilde cevap verir ;Evet haklısın Dini kullanmadıktan öğrenmedikçe sonra nasıl ahlaklı olunacak ?

Sahip olduğumuz hertürlü güzellikleri kullanabilmemiz gerekiyor, iyiyi ,kötüyü ayırt etmemiz gerekiyor en önemlisi düşünebilmemiz ve hırslarımıza yenik olmamamız gerekiyor.Zorluklarda gelen kolaylıkları bulmalıyız ,Karanlık gece de biz Yıldızmıyız yoksa karanlık var diye ağlıyormuyuz , kendimizi Kahramana mı dönüştürüyoruz yoksa Kurban mı oluyoruz . Hayat senin ister kurban ol , ister Kahraman .Diyelimki deprem oldu , oturup ağlarmışsınız ,yoksa yardıma ihtiyacı olan kişilere yardımcı olmak İçin çabalarmısınuz?

Güzel okurlarım ,Sizlerde böyle gelen acılara sığınmak yerine ,onları ayaklarınızın altına alabilmek için silkelenip bir adım attığınız İçin sizleri tebrik ediyorum.

Bu arada yapılan güzellikler ve iyiliklerden bahsettik şimdi sizlere 10. Sınıf öğrencisi Alperen in yazmış olduğu bir yazıyı onun isteği ile paylaşmak istiyorum böyle yetenekleri değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum

BİR SAVAŞIN BAŞLANGICI

Bir gün zalim bir kral kılıcı sayesinde çok büyük başarılar kazanıyormuş ama maalesef halen en güçlü o değilmiş ve zalim kralın efsane, çok güçlü bir düşmanı varmış Efsane, çok iyi ve dürüst bir insanmış ve gümüş birde kılıca sahipmiş kılıç çok keskin ve güçlüymüş kılıcın keskinliği doğruluğundan geliyormuş. Kılıcı kullanan kişi ne kadar dürüstse kılıçta o kadar keskin ve güçlü oluyormuş. Efsane o kadar dürüstmüş ki kılıcı keskin tutmayı her zaman başarıyormuş ve savaşlarda her zaman kazanıyormuş ve bir gün zalim kral efsaneye kafa tutmuş ve savaş başlamış hava kararıyormuş ve yağmur yağıyormuş. Efsane de zalim kral da çok güçlü savaşıyorlarmış ve savaş bitmiş efsane çok sinirlenmiş çünkü zalim kral hileye başvurmuş. Kral, savaştan önce bir askerini tembihlemiş Ben savaşırken efsanenin üzerine at sür demiş oda bunu yapmış efsanenin üzerine atı sürmüş ama efsane hem çok iyi niyetli hem çok iyi bir savaşçı hem de kulakları çok keskin duyarmış. Atın ayak seslerini duymuş ve kılıcını geriye doğru savunurmuş tek hamlede zalim kralın adamını attan düşürmüş ve attan düşen adam düşürmüş ve attan düşen adam zalim kralın üstüne fırlamış işte o sırada sırtı yere değen kral savaşı kaybetmiş. Normalde savaşı kazanan savaşı kaybedene ceza verirmiş zalim yere eğilmiş diz çökmüş ama efsane merhametinden dolayı onu bağışlamış ve eliyle git demiş zalim kral onun bu hareketini anlamamış ama bu yaptığı iyiliği asla unutmayacakmış.