Çok Bulutlu

17°C
Konya

İremsu Üçok: Bebeklikten Okula: Çocuğun Gözünden ve Bilimsel Perspektiften Yolculuk

İremsu Üçok:  Bebeklikten Okula: Çocuğun Gözünden ve Bilimsel Perspektiften Yolculuk
Kayıt Tarihi: 28.09.2025 16:45 - Son Güncelleme: 23.10.2025 22:31
YAZI
A

Her ebeveynin aklında aynı sorular vardır: “Doğru mu yapıyorum? Onu yeterince destekliyor muyum? Gelecekte mutlu ve özgüvenli bir birey olacak mı?” Bu soruların cevabı, çocuğun 0–7 yaş arasında yaşadığı deneyimlerde gizlidir. Bu dönem, hem karakterin temellerinin atıldığı hem de beynin hızla geliştiği kritik bir süreçtir.

0–2 Yaş: Bebeklik – Güvenin Temeli

Çocuğun Gözünden:

Dünyaya geldim ve hiçbir şey bilmiyordum. Ağladığımda annem ya da babam beni kucağına aldı, gözlerimin içine baktı. O an anladım: Dünya güvenli bir yer.

Bilimsel Perspektif:

Bebeklikte beyin, sinaptik olarak inanılmaz hızlı gelişir. Güvenli bağlanma, stres hormonlarının (kortizol) dengelenmesini sağlar. Bowlby’nin bağlanma kuramına göre, çocuk güvenli bağlandığında ileride duygusal regülasyon ve sosyal ilişkilerde daha başarılı olur.

Pratik Örnek:

Gece ağladığımda kucağa alınmak ve “Seni anlıyorum, buradayım” demek, hem sinaptik bağlantılarımı güçlendiriyor hem de güven duygumu pekiştiriyor.

2–4 Yaş: Anal Dönem – Sorumluluk ve Özdenetim

Çocuğun Gözünden:

Bir gün kendi başıma tuvalete gittim. Oyuncaklarımı topladım, kendi kaşığımı kullandım. Bazen hata yaptım ama siz kızmadınız, “Sen yapabilirsin” dediniz. İşte sorumluluk böyle öğreniliyor.

Akademik Temel:

Freud’un anal döneminde çocuk, hem bedensel kontrol hem de toplumsal kurallara uyum becerisi kazanır. Bu dönem, sorumluluk bilincinin ve özdenetimin başlangıcıdır. Çocuğa baskı yapmak yerine rehberlik etmek, özgüvenin temelini oluşturur.

Pratik Örnek:

Oyuncaklarını toplamasına izin vermek, kendi ayakkabılarını giymesini desteklemek, küçük görevleri başarması için cesaretlendirmek.

4–6 Yaş: Keşif, Karakter ve Sosyal Beceri

Çocuğun Gözünden:

Dünyayı merak ediyorum. Neden gökyüzü mavi, neden geceler var? Soruyorum, siz sabırla anlatıyorsunuz. Bazen öfkelendim, yere yattım. Ama “Kızdığını görüyorum” dediniz, sakinleşmeme yardımcı oldunuz. Böylece hem duygularımı ifade etmeyi hem de kontrol etmeyi öğrendim.

Akademik Perspektif:

Piaget’nin preoperasyonel dönemi ve Erikson’un “Girişimcilik vs Suçluluk” evresi, bu yaşta çocuğun hem sembolik düşünme hem de sosyal beceri geliştirdiğini gösterir. Oyun, duygusal ve bilişsel gelişimin en güçlü aracıdır.

Pratik Örnek:

Öfkelendiğinde duygularını adlandırmak, birlikte nefes almak veya bir hikâye üzerinden duygularını tartışmak, empati ve özdenetimi güçlendirir.

6–7 Yaş: Okula İlk Adım – Sosyal Dünyaya Merhaba

Çocuğun Gözünden:

Okul günü geldi. İçimde bir sürü korku vardı. Ama siz bana kısacık “Seni çok seviyorum, okul çıkışında görüşürüz” dediniz. O an anladım, yalnız değilim. Arkadaşlarımı tanıdım, öğretmenimi sevdim. Siz sadece denememi istediniz, mükemmel olmamı değil. Bu bana özgüven verdi.

Bilimsel Perspektif:

7 yaş civarında beynin dikkat ve yürütücü işlevleri gelişmeye başlar; planlama, problem çözme ve özdenetim becerileri artar. Montessori ve Steiner gibi pedagojik modeller, bu yaşın çocuğun soyut düşünmeye ve grup çalışmasına hazır olduğu kritik bir dönem olduğunu vurgular.

Pratik Örnek:

Kısa ve güven veren vedalaşmalar, çocuğun okula adapte olmasını kolaylaştırır. Arkadaş ilişkileri ve öğretmenle güvenli bağlanma, sosyal ve akademik başarı için temel oluşturur.

Özetle;

 • 0–2 yaş: Güven → özgüvenin temeli

 • 2–4 yaş: Sorumluluk ve özdenetim → karakterin ilk yapı taşları

 • 4–6 yaş: Keşif ve sosyal beceri → empati, problem çözme ve duygusal zekâ

 • 6–7 yaş: Okula adaptasyon ve sosyal bağlar → akademik ve sosyal başarı

Bebeklikten okul çağına kadar olan bu yolculuk, ebeveynin sevgi, tutarlılık ve rehberliği ile şekillenir. Her dönem hem çocuğun gözünden deneyimlenir hem de bilimsel olarak temellendirilir.

Sevgili okurlarım; işte sizlere çocuk yetiştirirken kullanacağınız ???? Altın Kural

 1. Koşulsuz sevgi gösterin

– Çocuğunuzu sadece “iyi davrandığında” değil, her durumda sevdiğinizi hissettirin.

 2. Duygularını kabul edin

– “Abartıyorsun” demek yerine, “Korktuğunu/sinirlendiğini görüyorum” deyin.

 3. Tutarlı olun

– Bazen çok ilgili, bazen çok mesafeli davranmayın. Çocuğun, ne zaman yanında olacağınızı bilmesi güven verir.

 4. Sınırlar koyun

– Her şeye izin vermek güvenli bağlanma değildir. Sınırlar güvenli bir çerçeve sağlar.

 5. Onarıcı olun

– Hata yaptığınızda özür dileyin. Çocuk, ilişkilerin kırılıp tamir edilebileceğini öğrenir.

 6. Bedensel temas kurun

– Sarılmak, öpmek, saçını okşamak güven duygusunu pekiştirir.

 7. Bağımsızlığını destekleyin

– Yaşına uygun kararlar vermesine izin verin, ama yanında olduğunuzu hissettirin.

 8. Model olun

– Kendi ilişkilerinizde saygılı, sakin ve sevgi dolu davranarak örnek olun.

 9. Zaman ayırın

– Sadece “zorunlu anlarda” değil, birlikte keyifli anlar geçirin: oyun, sohbet, yürüyüş.

 10. Olumlu geri bildirim verin

– Sonuca değil, emeğe odaklanın: “Çok çalışmışsın, denemen beni mutlu etti.”

   Bu kuralları hayatın içine kattığınızda, çocuk

   hem güvenli bağlanır hem de ileride daha

   özgüvenli, empatik ve sağlıklı ilişkiler kurabilen

   bir yetişkin olur.

Ve unutmayın: Çocuklar söylenenden çok görüleni öğrenir. Kendi ilişkilerinizde güvenli, saygılı ve şefkatli bir dil kullanmanız, ona doğrudan örnek olur. Tabiki mükemmel ebeveyn yoktur. Ama duyarlı, anlayışlı ve sevgi dolu ebeveyn, çocuğun hayat boyu kullanacağı güçlü iç kaynakları sağlar.

İremsu Üçok 

KOBİ KONYA DERGİSİ

ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nöbetçi Eczane

Benzer Haberler

Kategorideki Diğer Haberler