Dünyanın öbür ucunda yaşıyorlar: Buldukları yöntemle yüz yıllar yaşıyorlar!

Her geçen gün yeni bir diyet modeliyle tanışıyoruz. Kimi zaman "az az sık sık" kuralına uyuyor, kimi zaman karbonhidratı tamamen kesiyoruz. Ancak dünyanın bir köşesinde, Himalaya Dağları’nın eteklerinde yaşayan bir halk var ki, onların beslenme biçimi giderek daha fazla dikkat çekiyor: Hunza halkı ve onların doğal yaşamla iç içe geçmiş, sıra dışı diyetleri.

Son zamanlarda sosyal medyada sıkça konuşulan Hunza diyeti, sağlıklı yaşam ve uzun ömür vaat ediyor. Bu halkın bazı üyelerinin 100 yaşını rahatlıkla geçtiği ve hala zinde bir yaşam sürdüğü söyleniyor. Peki, bu uzun ömürlü yaşamın sırrı gerçekten beslenme düzenlerinde mi saklı? Diyetisyen Gülçin Işık bu soruya yanıt verdi.

DOĞAYLA İÇ İÇE BİR YAŞAM TARZI

Pakistan’ın kuzeyinde, yaklaşık 2500-3000 metre yükseklikte, Himalaya’nın eteklerinde yaşayan Hunza halkı, sadece uzun yaşamlarıyla değil, aynı zamanda güçlü kemik yapıları, sağlıklı dişleri ve zihinsel zindelikleriyle dikkat çekiyor.

Diyetisyen Gülçin Işık’a göre, bu sağlıklı yaşam tarzının temelinde bitkisel temelli bir diyet yer alıyor. Hunza halkının günlük beslenmesinin büyük çoğunluğu sebze, meyve, bakliyat ve tam tahıllardan oluşuyor. Et ise yalnızca özel günlerde, çok nadir tüketiliyor.

KAYISI YAĞI, FERMENTE GIDALAR VE DOĞAL EGZERSİZ

Hunza halkı için kayısı oldukça önemli bir meyve. Sadece meyvesini değil, çekirdeğinden elde ettikleri yağı da yemeklerinde kullanıyorlar. Kayısı yağı, içerdiği E vitamini ve oleik asit sayesinde güçlü bir antioksidan kaynağı. Bu halk katı yağ kullanmıyor; yemeklerini genellikle doğal baharatlarla tatlandırıyorlar.

Beslenmelerinde fermente gıdalar da önemli bir yer tutuyor. Ev yapımı yoğurt, doğal mayalı ekmekler ve fermente edilmiş sebzeler sofralarından eksik olmuyor. Bu da sağlıklı bir bağırsak florası oluşturuyor ve sindirim sistemine destek sağlıyor.

HUNZA DİYETİNİN ORANI NEDİR?

Hunza halkının günlük diyetinin yaklaşık olarak:

• %40’ı tam tahıllar

• %30’u sebzeler

• %15’i mevsimsel meyveler (özellikle kayısı, dut, üzüm)

• %15’i baklagiller ve diğer destekleyici besinlerden oluşuyor.

Süt ürünlerini ise çok sık tüketmiyorlar. Ayrıca haftada bir gün oruç tuttukları da biliniyor. Bu, bedenin kendini dinlendirmesine fırsat tanıyor.

YALNIZCA BESLENME DEĞİL, YAŞAM BİÇİMİ

Hunza halkının uzun yaşamında yalnızca diyet değil, hareketli yaşam tarzları da büyük rol oynuyor. Zorlu iklim koşulları ve coğrafya gereği günlük yaşantılarında doğal olarak bolca fiziksel aktivite yapıyorlar. Sürekli yürüyüş, tırmanış ve doğa ile iç içe bir yaşam onların sağlıklı kalmasına yardımcı oluyor.

MODERN HAYATA UYGULANABİLİR Mİ?

Hunza diyeti; işlenmemiş, mevsimsel, doğal gıdalara dayalı olmasıyla dikkat çekiyor. Modern hayatta her birey Hunzalar kadar izole ve doğa içinde yaşayamasa da, onların yaşam tarzından bazı ilhamlar almak mümkün.

Diyetisyen Gülçin Işık, Hunza diyetinin sade, fermente gıdalara dayalı ve bitki temelli yaklaşımının, günümüz beslenme anlayışına sağlıklı bir alternatif sunabileceğini vurguluyor.